Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çok sıkıştım babacığım

Madde incelendikçe, atom altına inildikçe yani, her şeyin belirsizlik üzerine kurulu olduğu artık ağızlara sakız. Henüz taşlar kafamızı yarmaya devam etse de, insanlık sonunda belli bir noktaya gelmiş bir kaç bin yıldan sonra. Hoş, bunun başlangıcında da daha suya sabuna dokunmadan aynı şeyi söyleyen arkadaşlar olmuş. Okuyoruz kitaplardan. Artık bunlar aklıma takılmıyor. "Baba, daha gelmedik mi?" demekten alamıyorum kendimi son zamanlarda. Bu arada, burada, dışarıda,siz neredesiniz bilmiyorum ama çılgın bir rüzgar var. Bunu sorabilmek için bir de Baba figürü lazım. Geçenlerde biri demişti, kim demişti hatırlamıyorum, "bu Türk milletinin babalarıyla olan sorunsalını çözersek zaten uçucaz, kimse tutamayacak bizi" diye. Bu dediğim sembolik bir baba, yani en azından yolun neresinde olduğunu falan söyleyen, seni susturmak için çikolata, şeker emsali şeyler tutuşturan eline falan. Hayır, babamla ilgili sorunlarım aynı sizin gibi artık bir yerlerde kemikleşti ya da kıkırd