Felsefe aromalı şampuan kepeklere iyi gelir !
Cuma gecesini cumartesi sabahına bağlayan gece, sahura yakın vakitler, Çengelköy'de bir evin çatı katında, yarısı kaba inşaat halinde bir dairenin bir odasını şark köşesine çevirmişlerse ve bu odada uzun oturup, uykusuzluktan ve yorgunluktan saçma sapan konuşurken duvardaki köstekli saate bakarsanız ve yediye on kalayı gösterdiğini, üstelik bir de eylülün yirmidokuzunu gösterdiğini farkederseniz ve aniden "bugün ayın kaçıydı ya ? yirmidokuzu...." diyerek duvardaki saatin bir yıldır durmuş olduğunu, oraya ilk defa gittiğinizi ve o zamandan beri bekleyip size denk geldiğini farkederseniz, ister istemez bunun sizin için hazırlanmış bir işaret olduğunu düşünürsünüz. Muhabbet bir şekilde devam ederken konu iyice dönüp dolaşıyor yoruluyor, paramparça aşklar ve köpekler filminden şuna benzer bir repliğin tekrarı ile yeni bir konuya kadar duruluyor: "Tanrıyı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset." İşler tatsız gitmeye başlayınca birden kaderi anlama çabası içinde...