Spartafıs

Dün gece biraderi sahura kaldırmaya çalışırken kullandığım gaz verici kelimelerden biri de "spartaküs" idi. Valide de bunu duymuş olacak ki beni desteklemek maksadıyle mutfaktan doğru şöyle seslendiğini duydum: "Haydi kalk spartatüs, spartülüs.. aman spartafıs !...". Tabi benim ilgimi çeken en sonuncusu, yani "spartafıs" oldu.

Peki neden?

Öncelikle ilk iki dil sürçüğü kelimeye göre daha müzikal bir yapıya sahip, kulağa hoş geliyor. Ayrıca büyük sesli uyumu kuralına uygunluğu da cabası.

İkinci olarak ikibinyedi yılında Isparta'yla bağlantılı -Sparta'nın bizim Isparta olmadığını biliyorum bu arada- ve sonu fıs'la (s'ler çoğaltılabilir) biten olaylar zinciri yaşamış olmam.

Üçüncü olarak bu aralar sıklıkla dinlediğim/izlediğim youtube'daki "this is sparta!" isimli tekno-kolaj parçayı bana anımsatması. Yazının sonunda görüntülü olarak da vermeyi düşünüyorum, bilginize.

Nedenler çoğaltılabilir...Ancak bu noktada biraderin halinden ve Spartaküsün hayalinden yola çıkarak bir kaç kelam etmek gerek diye düşünüyorum. Evet, düşünüyorum ama bir şey çıkmıyor. Çünkü az evvel gelişen bir sohbet zihnimdekileri uçurdu gitti. Halbuki bir düzine(peh!) kadar metafor çoktan sıraya girmişti bile :)

Neyse, toparlamak gerekirse şayet:

Yattığı yerde uykunun esiri haldeki biraderim, bana spartaküsün çoktan öldüğünü, direnişin ve mücadelenin hikayelerdeki yerini aldığını hatırlattı. Bu aralar zaten hüsranla sonuçlanan mücadele sayım arttığından belki de gerçekten en iyisi koyvermek, uyumak diye düşünüyordum. Üstüne de bu gelince bir dil sürçmesinin bir duruma cuk diye oturduğu nadir anlardan birini yaşadığımı farkettim.

Yani bir Spartalı gibi direnip daha sonra patlak bir lastik gibi fıslıyorsunuz. Olayın özeti bu. Tabi şu soru da geldi aklıma -iç ses: "o zaman sende bir yöntem yanlışı var dostum". Ancak erdemli olmak bu kadar köstek olacaksa niye devamlı tavsiye ediliyor bu sadece yöntem hatası olmamalı, otuza boşuna merdiven dayamış olmamalıyım. Anlamak mümkün değil hakeza toparlamak hiç mümkün değil.


İşte mutfaktan gelen sesler ve benim tahriklerim sonucu biraderim en sonunda kalktı. Uykulu gözlerle bana baktı ve ben son defa "Davran bre artık Spartafıs !" dedim. Mahmur haliyle bir süre daha bana bakmaya devam etti, duraksadı, sayıkladı, doğruldu ve banyoya doğru ağır aksak yürümeye başladı.

Bunlar her sahurda olan şeyler. Lakin bugün biraderimin tam uyanıp da duraksadığı anda ben ona "spartafıs" dedikten sonra aynı düşünceleri içinden geçirip beni tasvip eder bir şekilde şunu söylemesini istedim: "Madness!!!"

-Olaylar üzerinden hezeyanlarımı anlatmaya devam edeceğim-

Bu da klip:


Yorumlar

yollardagezer dedi ki…
Dil sürçükleri arasında benim de en çok "Sıpartafıs" hoşuma gitti. Zıtların çekimi var burada. Hem gayreti tavsiye eden babacan bi ses, hem de ne kadar gayret edersen et sonun fıstır evladım diyen bi bilgenin titrek sesi.

Güzel tesbitler, metaforlar! İyi toparladın, tek iş dediğim üç ayrı iş stili, aklından giden metafor senden değildir, bunu unutma, dağıldım falan deme yani: )

Disiz Sıpartaa! diye gırtlak parçalıyoruz şimdi, eller havaya, şappi!
Dublor dedi ki…
Sen yol kişisi..beni anlıyorsun
yollardagezer dedi ki…
Çok az şeyden anlarım ben, kıymetini bileyim!

Sıpartafısa selam!