Kayıtlar

Kasım, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aslan demeye bana bin şahit ister.

22 Kasım. Ömer Fahreddin Paşa'nın vefat yıldönümü. Aşiyan mezarlığında sağ olsunlar insanlar anma töreni tertib etmişler kabrinin başında. Rahmetliden ilk haberin olduğu günü hatırlıyorum...Of...kemikleri sızlıyor Paşa'nın, benim kemiklerim sızlıyor.. Allah rahmet eylesin Merhuma, mekanı cennet olsun. Bana da tırnağınca benzemek nasip etsin.

iki güzel, akşam üstü salınıyor, seyrine düştüm aklım başımdan gidiyor - Kastamonu yöresi anonim

Bugün akşam dört-dört buçuk arasında bir an. Makineye VS2008 kurarken zaman geçmek bilmiyordu. aylaklık yapayım dedim. henüz bir saat önce bir arkadaşın doğum gününü kutlamıştık. daha sonra çekilen fotoğraflara baktığımda saçlarımın uzadığını farkettim. garip garip bakmayın uzamış derken kontrolsüz bir şekilde demek istiyorum. neyse aylaklık sırasında sağa sola laf atıp diğer aylaklık yapanlarla muhabbetin belini kırıyorduk ki odanın camından gelen güneş ışınları gözümü aldı. belki daha önce benim filikaya bakmışınızdır. bu oda eski çalışma mekanımdı ve camdan akşam güneşin son demleri vakitlerinde, hava bir de hafif bulutlu ise gökdelenlerin arasından lezzeti tarifsiz görüntüler yakalamanız işten bile değildir. neyse uzun lafı kısası güneş yüzüme vurdu, gözlerimi kıstım, harika dedim. görüyor musunuz dedim. ama sonra birden şimşek çaktı. az evvel ofisin diğer bölümünde halen kullandığım yeni bölümdeydim. orada pencereden dışarı baktığımda istinye sırtlarından ay'ı görmüştüm. beyni

Motorcycle Boy Reign!!!

Siyam Balığını izledim. Geçen gün wikide dolaşırken Tom Waitsin oynadığı filmler başlığı altında. küçük bir rolü vardı ama yine de gittim aldım filmi. sanırım daha önce izlemiştim ama çok uzun zaman önceydi ve kafam basmıyordu pek. velhasıl hafta sonu oturup onu seyrettim. güzel film. kadro iyi. şimdi kaşarlanmış tiplerin gençlik yılları. matt dillon, mickey rourke, nicholas cage, dennis hopper, laurence fishburn ve tom waits ve vs vs. film zaten coppolanın dünyayı siyah beyaz görmek, başka türlü düşünmek, başka türlü dinlemek, başka bir yerlere ait olmak, başka bir zamanda yaşamak...başka başka başka.. filmi seyredince görürsünüz, yahut zaten seyrettiniz daha önce biliyorsunuz.ben o salak küçük kardeş, rusty-james, hayat da motorsaykıl boy. biri onu öldürmeli.

Kedersizm.

Bugün malum on kasım. bizim ofisin önündeki alan içeride yasak olan sigara içme eyleminin plaza çalışanlarınca ayyuka çıkarıldığı yerdir. oraya yalnız başıma inmiştim bu sefer peşime birilerine takmayarak yahut birinin peşine takılmayarak. velhasıl yaktım cigarayı tüttürüyorum. laf aramızda biraz da teller kopmuş durumda. öyle efkarlı.. ancak yine ofisten biriyle karşılaştım bir iki saniye geçmeden. neyse üç beş muhabbet ordan burdan konuşurken etrafa bakıyordum. plazanın önünde bayrak vardı. böyle akşam üstü çok güzel bir ışık vardı hava rüzgarlı güneş aheste aheste böyle bulutların arasından kamaşıyor da kamaşıyor. bunlar işte bu ikisi bayrağın üzerine düşmüşler, biri kudurtuyor biri de alaca bulaca renkten renge vuruyordu. velhasıl güzel bir seyirlikti. tam bu esnada yanımdaki arkadaşa şöyle deme gafletinde bulundum: "dostum sahneye bakar mısın ne güzel, darı kısrak gibi dört nala gidiyor bayrak...keşke yarıya kadar çekeceklerine direğin en tepesine çekselerdi niye böyle yapmış