Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ismiyle müsemma...

15 Ekim Cuma günü, öğleden sonra bizim kattakı küçük toplantı odasında, yeni bir projenin hummalı çalışmalarını yapıyoruz. Bir kişi eksiğiz. Odadaki herkes için ayrı bir anlamı var o gün orada olmayan kişinin. Ondan örnek alır gibi her şeye rağmen yola devam etmeye çalışıyoruz. Onun payına düşenleri de biriktiriyoruz, geri döndüğünde hemen bize yetişebilmesi için. Ya da dönsün de yetişmese de olurdu. Bir süre sonra IK dan gelen tüm çalışanlara gelen maille herkes olduğu yerde donup kalıyor: "beş gündür yaşam savaşı veren Hülya arkadaşımız Hakk'ın rahmetine kavuştu".  Derin bir sessizlik hakim. Herkesten saklamaya çalıştığım ve  metanet, dirayet gibi kılıflarla gözlerden uzak tuttuğum çaresizliğim gözlerime doğru hücum etmeye başlıyor. Dayanamayıp odadan çıkıyor ve kendimi tuvalete kitliyorum. Yaklaşık 15 dakika sonra odaya dönüyorum. Herkes hala olduğu yerde çivili halde. Günlerdir Allah'tan ümit kesilmez diyerek sürdürdüğüm ve bir süre sonra akıbeti mucizelere kalan