cul de sac

Eve geleli sadece bir sigara içtim. Şimdi ikincisini yakıyorum. Şöyle bir düşünüyorum ne yazsam diye. Aslında bu blog zımbırtısının felsefesiyle alakam yok gibi düşünüyorum şu anda. Yani ne bileyim belli bir frekansım yok, kafama esince yazıyorum. Abuk subuk şeylerden bahsediyorum. Hayatımda yediğim en kötü ülker golden çikolatayı yiyiyorum aynı anda. Bu kadar kötü müydü bunun tadı ya. Devamlı bir sonuca varmaktan bıktım desem yeridir. Bi dakka gtalk ötüyor...

Necip Mahfuz ismi ne güzel. Hem temizlikten hem de muhafaza etmekten, korumaktan bahsediyor. Nobel almak istemiyorum hayır yanlış anlamayın. Ama ismimin böyle bir şey olmasını isterdim açıkçası. Vazgeçişlerimizin sebebi nedir?

Son bir haftadır çok efor sarfettim, yoruldum. Ancak, vazgeçtik. Çünkü takdir olmayacaktı. Çünkü dünya üzerindeki saçmalıkların haddi hesabı yoktu. Bir tane daha ekleyecektik, vazgeçtik.

Yoko Ono'yu sadece çirkin olduğu için sevmemek gibi bir şey bu.

Siz dudaklarınızı kıpırdatıyorsunuz, bense gerisini halledemiyorum.

Kendimi berbat hissediyorum.

Yorumlar

ruby dedi ki…
okula geleli sadece 2 tofita bögürtlenli yedim. sonra asistan ne düşünüyorsun öyle kara kara deyince, herhalde suratım fena halde asık görünüyor, niye acaba, bugün suratımın fena halde asık olmasını gerektirecek bişey de olmadı, galiba karnım acıktı deyip kantine gittim. ve neden yaptıgımı bilmeden şu diet yapan kızların yediği uzun, kupkuru krakere benzeyen şeylerden aldım. adı galetaymış. fena değillermiş. canınız bişey istemiyor ama vital bulgularınız normal seyrinde devam etsin istiyorsanız yiyebileceginiz bir şey işte. aslında bu blog zımbırtısının felsefesiyle alakam yok gibi düşünüyorum şu anda ve tüm zamanlarda. yani ne bileyim belli bir frekansım yok, kafama esince yazıyorum. kafama esme periyotları arası yüzyıllar filan olabiliyor. abuk sabuk şeylerden bahsediyorum ama aynı anda hayatımda yediğim en kötü ülker golden çikolatayı yemiyorum. dolayısıyla bu kadar kötü müydü bunun tadı diyemiyorum. devamlı bir sonuca varamıyorum. varsaydım kesin bıkardım. devamlı yaptıgım şeylerden hep bıkıyorum çünkü. devamlı okula gitmek, devamlı yatmak, kalkmak, yemek, içmek, yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşamak mesela.

kurt vonnegut ismi ne güzel. kurt, kört diye değil kurt diye okunacak ama. vonnegut da öyle, nasıl yazılıyorsa. neden bahsediyor bilmiyorum. ismimin böyle bir şey olmasını ister miydim? cevap veriyorum, hayır. bunun amerikalı bir erkek olmak istemememle alakası olabilir belki. vazgecişlerimizin sebebi nedir? bilmiyorum.

son 25 yıldır çok efor sarfettim, yoruldum. cok efor sarfedip yorulmaya devam ettigime bakılırsa vazgectim diyemem sanırım. vazgecmedim diyebilir miyim. diyemem sanırım. arda kaldım demek istiyorum. dünya üzerindeki saçmalıkların haddi hesabı yoktu, halen yok.

yoko onoyu sedece çirkin oldugu için sevmeyenlerin oldugu bir dünya istemiyoruz.

biz dudaklarımızı kıpırdatalım biri gerisini halletsin istiyoruz.

denizlere çıksın sokaklar, özellikle de cul de sac olanlar, istiyoruz.
Dublor dedi ki…
thalassa!! thalassa!!
ancak ve ancak efsanelerde maalesef. vital bulgularım gayet normal devam ediyor. amma ve lakin Ruby, vital bulgular karın doyurmuyor. hele denize bakmak..hiç içim kaldırmıyor. Geçer mi dersin?
ruby dedi ki…
vital bulgular karın doyurmuyor.. hımm, evet, karın doyurmuyor ama doyacak bir karnınız olmaya devam etsin isiyorsanız vital bulgularınızı biraz dert etmek zorundasınız, zorundayız sanırım. amma ve lakin iş bununla bitmiyor, karın doysun da, sanki başka bir şey var hep biraz aç kalan, her neyse o, biz o doysun istiyoruz asıl diyorsanız, ben de size, eyvallah yada amenna gibi bir şeyler derim. başka bir şeyler de demek isterdim ama diyemiyorum ne yazık ki. ne denir, denilir de bir 'oh be, işte bu' dedirtilir bilmiyorum çünkü.

gecer mi derim?

geçer, geçer.:)