müneccim ve muvakkitler için uyku saati

Her ne kadar uykusuzluğa dayanıklı olduğum konusunda beni tanıyanların ciddi endişeleri olsa da gün içindeki toplam uyku miktarımı matematiksel yöntemlerle ölçecek olursak haklı olduğum ortaya çıkacaktır.

Bununla birlikte bugece bir istisna sayılabilir. Boş kaldığım bir ara hafif kestirme mazeretiyle uzandığım yataktan gece üç sularında kalkabildim. Öyle ya herkesin bir sınırı var. Her neyse karnım gurulduyordu ve gerekeni yaptım. Şimdi de aslında daha erken saatlerde bakmak gereken bir kaç şeyi inceliyorum. Tekrar yatmayı düşünmüyorum. İnanın böyle durumlarda yatıp iki üç saat sonra tekrar uyanmak gerçekten yorucu bir iş.

Aslında bahsetmek istediğim başka bir şey. Bilmem size de oluyor mudur, aynı şu andaki gibi gecenin dehrinde uyanıp da bırakın herhangi bir canlı görmeyi, sokağınıza camdan şöyle bir baktığınızda lambası yanan bir ev görememek hem biraz ürkütücü hem de tuhaf bir sevincin kaynağı. Ürküten yanı malum yalnızlık, bir başınalık, sessizlik veya bir şeyi yanlış zamanda yapıyor olmak hissi. Sevindiren yanı ise çocuksu bir şekilde sanki çikolatanın hepsinin size kalması gibi. Günlük hayatın akışına devam etmek için topu topu üç saatim olmasına rağmen ve bu üç saati herhangi bir gündüz vaktinde çok kısa bir süre gibi algılar olmama rağmen, nedense aynı şimdiki gibi gece vakitlerinde ve şu aynı üç saat için aklım yapılabilecek şeyler bombardımanına tutuluyor. Üç saat oluyor sanki üç gün. Ve işin tuhafı hepsi olabilir, bu vakte sığar mesafesinde duruyor. Yukarıdaki ürkütücü hisleri bir anda hayatın en harika şeyleri haline dönüştürüyor. Nuhun gemisinde tek başına olmak gibi.

Camdan sarkarak anladığım üzere hava bıçak gibi. Gökyüzü de bir o kadar keskin bir berraklığa sahip. Sanki beni uyanık tutmak istiyor. Teşekkürler O'na.

Neyse, şimdi bahsettiğim incelemem gereken şeylere dönüyorum. Sakin olun kurbağa falan değil.no suprises gelsin o halde ben gideyim. ninni gibi.

Yorumlar